“Terör bitirilmeli; Millî Birlik tesis edilmeli”

100 yıl önce Skyes-Picot anlaşması ile çizilen Ortadoðu haritası yeniden çizilmek istenilmektedir. Yüz yıldır sürdürülen ve bugün son şeklini alan parçalama planları BOP adı altında devam ettirilmesi amaçlanmaktadır. Plan çerçevesinde Ortadoðu olarak belirtilen; esas itibariyle İslâm Coðrafyası olan bölgenin Türkiye’yi de içine alacak şekilde parçalama projeleri hayata geçirilmektedir. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice 7 Aðustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde yayımlanan bir makalesinde Türkiye’nin de aralarında bulunduðu ortadoðuda mevcut 22 devletin rejim, sınır ve haritalarının deðiştirileceðini yazmıştı. BOP projesi ile bölge yeniden şekillendirilmeye çalışılmakta, bunun için payanda örgütler kullanılmaktadır. Başta ABD olmak üzere Yahudi-Hristiyan Uygarlıðı’nın halihazırdaki planı, marjinal gruplar marifetiyle İslam coðrafyasını bölüp parçalamaktır. Bunun için bölgemizde ve ülkemizde PYD, PKK, DAEŞ, DHKP-C gibi terör örgütleriyle kendi amaçlarına zemin hazırlamaktadırlar.
Suruç’taki patlama, bu planın bir parçasıdır.


Suruç’taki patlamayı bahane ederek terörist faaliyetlerine hız veren terör örgütü PKK’nın alçakça saldırılarına karşılık veren Türk Devleti’nin bu hamlelerine karşılık bazılarının hemen “çözüm süreci”ne sarılmaları manidardır.


Bu noktada Türkiye’ye yönelik terörist faaliyetlerini artıran -başta - PKK olmak üzere DHKP-C ve benzerlerinin üzerine kararlılıkla gidilmelidir. Bir takım akil adamlar adı altında yürütülen “acilen çözüm süreci” tantanalarına pabuç bırakılmamalıdır. Askeri ve güvenlik merkezli harekatı, PKK’yı masaya oturtmak amacı taşıyor gibi fikirleri kamuoyuna enjekte edenler, iktidarı yanlış yönlendirmeye çalışanlardır.


Teröre son darbe indirilinceye kadar gerçek manada askeri harekât devam ettirilmelidir. “Mücadele edilmeden muzaffer olunmaz” umdesinden hareketle ne pahasına olursa olsun teröriste müsamaha gösterilmemeli; içteki destekçileri bertaraf edilmeli; bununla birlikte -başta Aydın’da olmak üzere- milli birlik ve beraberliðin tesisi adına PKK zihniyeti ile Kürt vatandaşları kesin ve kalın çizgilerle birbirinden ayırt edilmelidir.
Çözüm sürecine kat’iyyen geri dönülmemeli, can havliyle saða sola saldıran terör örgütüne “merhametli” davranılmamalı; devlet hukuku içinde başı ezilmelidir. İçteki ve dıştaki dolaylı ve dolaysız destekçileri açıða çıkarılmalı; bunlar, Türk milletine teşhir edilmelidir. Elebaşları bertaraf edilerek sonuca gitmek, asıl hedef olmalıdır. Terörist başlarının “aman” dilemelerinin taktikten başka bir şey olmadıðı göz önünde bulundurularak mücadeleye devam edilmelidir.


Türk Devleti’nin, gücünün test edilmesine izin vermeden, her türlü kalleş saldırıya karşı cevap hakkının olduðunu fiili olarak göstermesi elzemdir.
Hem PKK hem de PYD terörünün kökü kurutulmalı ki Yahudi-Hıristiyan Uygarlıðının planları kursaklarında kalsın.
Millî birlik ve beraberlik, güçlü bir otoriteyle mümkündür. Görülecektir ki kamu güvenliði tesis edildiðinde, bu durumdan en fazla Kürt vatandaşlar memnun, mutlu ve huzurlu olacaktır. Kendi terörünü halleden bir Türkiye; belki, o zaman Doðu Türkistan’a da eðilecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Mesut MEZKİT
Yeni Fikir Strateji Araştırmaları Merkezi
(Yeni Fikir SAM) Başkanı
mesut mezkit fotoðrafı ile ilgili görsel sonucu
Yeni Fikir Strateji Araştırmaları Merkezi(Yeni Fikir SAM) Başkanı Mesut MEZKİT