• ISSN: 1308-9412 * e-ISSN: 2757-7120
  • 0(256) 214 48 21

Sayı 23

Sayı 23

  • Yayın Dönemi: 2019 - 28 Temmuz 2019 - Ara
  • Cilt: 11

Makaleler

  Mesut MEZKİT

 

Editörden

Yeni Fikir dergimizin 10 yılını 23. sayı ile kapatıyoruz. 11. yılımıza da bismillah diyerek

başlayacaðız inşaallah.

Sosyal Bilimler sahasında akademik dergiyi ayakta tutmanın ve süreklilik arz eden bir

yayıncılık yapmanın önemi ortadadır. Böylesi bir dergiyi fiziki ve e-dergi olarak yayınlarken

elbette zorlanıyoruz. Ancak bu zorluklarla mücadele ederken bir o kadar da tarihe not

düşmenin heyecanını derinden hissediyoruz.

Hem indesklerde taranmanın verdiði katı kurallar, hem de akademik ve araştıma

yazılarının itina ile dergiye kabul etme safhası yayın kurulumuzu en çok zorlayan şartların

başında gelmektedir. Bütün zorluklarla mücadele ederek bu sayımızda da karşınızda

olmaktan büyük memnuniyet ve şeref duyduk.

İlk sayıdaki amatör ruhumuzu aynen muhafaza ettiðimizi, aynı heyecanı

yaşadıðımızı, her daim diri olduðumuzu ifade etmemiz yerinde olçacaktır.

Her sayımızda olduðu gibi bu sayıda da gelen makalelerin bir kısmı yayın

kurulundan bir kısmı da hakemler tarafında red edilerek yayınlanmaya uygun görülmemiştir.

Bu hususlar makale sahiplerine yazılı olarak ya da e- postya yolu ile bildirilmiştir. Bu da

nitelikli olmanın getirdiði bir yayın politikasıdır.

Bu sayımızda da “Türkiye Ve Orta Asya Ülkeleri İle İlgili Bazı Stratejik

Deðerlendirmeler adlı makaleleriyle Prof. FDr. Celaleddin SERİNKAN ve Fuat GÜNEY,

Rauf Onursal’ın İzmir Belediye Başkanlıðı ve Dönemindeki Çalışmaları (1950-1954) adlı

çalışmasıyla Doç Dr.Filiz ÇOLAK ve Ferhat KAYA, Her Yol Roma’ya Mı Çıkar? Parçalanmadan

Bütünleşmeye adlı makalesiyle Barış GÜRSOY, Büyük Menderes Havzasında Tarihi

Kaynaklar ve Kültür Turizmi isimli çalışmasıyla Dr.İsa Çelik, Aile Bütçesinin Yeni Okuması:

Finansal Okuryazarlık adlı çalışmasıyla Emine Ebru BOZÇELİK, ve son olarak da Fikriyat

bölümümüz sizlerin takdirlerine sunulacaktır.

Akademik ve fikir camiasına faydalı olması temennisiyle…

11. yılımızda ve ve 24.sayımızda tekrar buluşmak dileðiyle…

  6 - 6

 

  İndir

  Celaleddin SERİNKAN, Fuat GÜNEY

 

Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri ile İlgili Bazı Stratejik Deðerlendirmeler

Öz

XX. yüzyılın uluslararası ilişkiler ortamını belirleyen temel olgu, Doðu-Batı ayrışmasıydı. İdeolojik nedenlere dayanan bu ayrışma, SSCB İmparatorluðu’nun daðılması sonucu ortadan kalkmıştır. Sovyetler Birliði'nin daðılmasından sonra, siyasi baðımsızlıklarını elde eden Orta Asya Türk Cumhuriyetleri, başlangıçta Türkiye'yi her alanda kendilerine model ülke olarak görmüşlerdir. Bu devletlerle saðlam temellere dayalı dostluk ve kardeşlik baðları kurulması gerekmektedir. Eðer bu sorumluluðun gerektirdiði politikaları uygulanamazsa, bu Türk ulusları ile ilişkiler baðlamında, derin hayal kırıklıðına uðranılabilir. Bu durumda, tarihsel bir fırsat elden kaçmakla kalmaz, aynı zamanda bu yeni devletlerle geleceðin birlikte oluşturulduðu ortamın şekillendirilmesi fırsatı gerçekleşmeyebilir. Bunun yanında, bu devletleri bölgede çıkarı olan güçlerin etkisine itebilir ya da Sovyet emperyalizminin sömürgeciliðinden kurtulurken, yeni bir Rus İmparatorluðunun sömürgeleri durumuna düşmelerine ortam oluşturulabilir. Bu çalışmada, Türkiye’nin Orta Asya ülkeleri olan ilişkileri, 2014 yılına kadarki kısmı analiz edilmeye çalışılmaktadır. Türkiye için çok önemli olan Orta Asya, coðrafi konum ve stratejik kaynaklar nedeniyle başta Rusya Federasyonu ve ABD olmak üzere, diðer güçlerin de öncelikli ilgi alanı içindedir. Türkiye Cumhuriyeti, büyük çıkar çatışmalarının yaşandıðı bu coðrafyada, ortaya çıkan yeni fırsatları iyi deðerlendirdiði taktirde global bir güç olma yolunda önemli ilerlemeler kaydedebilecektir.

  7 - 26

  Türkiye, Orta Asya, Ülkeler, İlişkiler, Strateji

 

  İndir

  Filiz ÇOLAK, Ferhat KAYA

 

Rauf Onursal’ın İzmir Belediye Başkanlıðı ve Dönemindeki Çalışmaları (1950-1954)

Öz

Türkiye, yarım asır önce ilk defa birden çok partinin katılımı ile bir seçim atmosferine girmiştir. Bu seçimlerde halkın çoðunluðunun oyunu alan taraf CHP içinden çıkan Celal Bayar ve Adnan Menderes’in liderliðini yaptıðı Demokrat Parti(DP) olmuştur. Yine aynı seçmen, yerel seçimlerde de tarafını DP’den yana kullanmıştır. DP belediyeciliði daha çok, bir nevi unutulan ve hizmetlerin yeteri derecede gitmediði fakir semtlerde faaliyet göstermiştir. Bu durum, halk tarafından takdirle karşılanan hizmetlerinde önünü açmıştır. DP’nin İzmir’deki ilk belediye başkanı olan Rauf Onursal, halkçı anlayışla fakir semtlerin yol, su, elektrik gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmış ve kendi döneminde birçok projeye imza atmıştır. Bu projeler günümüzde bile halen varlıðını gösteren projelerdir. Bunlar arasında en somut örnek Konak ve Eşrefpaşa yolunu birbirine baðlayan Varyant Yoludur. Rauf Onursal, milletvekili olup görevden ayrıldıktan sonra yerine gelen belediye başkanları da aynı anlayışla çalışsa da, Onursal kadar tartışmalı bir dönemleri olmamıştır. Bu çalışmada,1950-1954 yılları arası Rauf Onursal’ın İzmir Belediye Başkanlıðı dönemi faaliyetleri ele alınmıştır. Dönemin basını, Demokrat İzmir, Anadolu, Yeni Asır gibi, Belediye Zabıtları, dönemin tanıklarının anlatımı ve temel literatür eserleri kaynak olarak kullanılmıştır.


  27 - 46

  Rauf Onursal, İzmir, Belediye, C.H.P. , D.P.

 

  İndir

  İsa ÇELİK

 

Büyük Menderes Havzasında Tarihi Kaynaklar ve Kültür Turizmi

Öz

Dünya’da son yıllarda turizmin yeni formu kültür turizmiyle şekillenmektedir. Turizmdeki bu gelişmeden Anadolu ve onun önemli bir parçasını oluşturan Büyük Menderes havzası ayrı tutulamaz. B. Menderes Havzası tarımsal açıdan olduðu kadar turizm açısından da önemlidir. Havzasının fiziki ve beşeri coðrafi durumu, kültür turizmine konu olan, eski kültürün varlıðına temel oluşturmuştur. Havza antik yerleşmeler açısından ülkemizin en yoðun sahalarından birini oluşturmaktadır. Ülkemizde en çok ziyaret edilen beş ören yerinden ikisi (Hierapolis örenyeri , Aydın-Milet örenyeri ) B.Menderes Havzasında bulunmaktadır. Havzada ören turizmine açık on antik yerleşme vardır. Bu yerleşmeler Hierapolis , Aphrodisias , Milet , Didyma , Priene , Herakleia , M.Magnesiası , Alinda , Alabanda ve Nysa’dır. Havza tarihi yapılar açısından zengin olup turizme açılması gereken önemli bir savaş alanına ( Lade savaş alanı ) sahiptir. Coðrafya taşınmaz kültürün temelidir. Büyük Menderes havzasıda yapılan bu alan çalışması ile havzanın kültür turizmi, coðrafi açıdan ortaya konulmaya çalışılmıştır.


  47 - 56

  Coðrafya , Tarih , Turizm , Kültür , Havza.

 

  İndir

  Emine Ebru BOZÇELİK

 

Aile Bütçesinin Yeni Okuması: Finansal Okuryazarlık

Öz

Birey ve ailenin finansal okuryazarlık düzeyi son yüzyılın önemli başlıklarından biri olmuştur. Özellikle gelişmiş ülkeler uzun zaman önce bu durumun farkına varıp geliştirilmesi için çeşitli önlemler almışlardır. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere ve Avustralya gibi ülkeler finansal okuryazarlık konusunda yoðun çalışmalar yapmaktadırlar. Yapılan çalışmalarda, gerek bireyin tek tek gerekse toplumun bir bütün olarak bu konuda gelişebilmesi için atılan ve atılması gereken adımlar kontrol edilmekte ve ihtiyaç duyulan güncellemeler yapılmaktadır. Finansal Okuryazarlık konusunun önemi, birçok unsurun yanı sıra özellikle küresel kriz ile birlikte ortaya çıkmıştır. Morgage Krizi ile birlikte de hane halklarının birincil sorunlarından biri halini almıştır. Ayrıca devletlerin kendi bireylerini, emeklilik dönemindeki hak edecekleri gelirleri konusunda giderek yalnız bırakması ile birlikte, bireyler parasal konular hakkında eksik bilgilerinin olduðunu fark etmeye başlamışlardır. Bu gelişmeler ışıðında tasarruf konusu artık bireyin daha da fazla gündemindedir. Tasarruf ile birlikte, tasarrufların ne şekilde deðerlendirileceði, hangi yatırım aracından nasıl faydalanılabileceði konuları da oldukça önem kazanmıştır. Giderek büyüyen ve küreselleşen finansal sistemlerde birçok ve karmaşık seçeneðin olduðu ortamda bireylerin kafalarının karışmaması mümkün deðildir. Karşılaştıkları bu sorunun çözümüne dair cevap ise finansal okuryazarlıktır. Sadece tasarruf konularında deðil, aile bütçesinin yönetilmesi konularında da finansal okuryazar olmakta fayda vardır. Fatura ödemeleri, vergi ödemeleri, eðitim harcamaları, konut kredileri yaşamımızı sürdürürken karşılaştıðımız pek çok sorundan birkaçı, işte karşılaşılan bu sorunları finansal okuryazarlık sayesinde aşabilmemiz mümkün hale gelecektir. Toplumsal açıdan deðerlendirildiðinde, finansal konuda bilinçli bireylerin çoðalması toplumsal refahı da beraberinde getirecektir. Ancak bu şekilde topyekün kalkınmanın önü açılacaktır. Birey, devlet ve sivil toplum kuruluşları işbirliði ile finansal okuryazarlık konularında destekler saðlanarak topyekün kalkınma hedefine ulaşma konusunda büyük adımlar atılacaktır.


  57 - 70

  Finansal Okuryazarlık, Finansal Eðitim, Finansal Cahillik, Sosyal Destek, Ekonomik Destek, Finans, Ekonomi

 

  İndir

  Barış GÜRSOY

 

Her Yol Roma’ya mı Çıkar? Parçalanmadan Bütünleşmeye

Öz

Avrupalılar Roma İmparatorluðu’nun daðılmasının ardından İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar geçen sürede devamlı olarak kıtada ya da kıta dışında birbirleriyle savaşmışlardır. Kıtanın tek sorunu savaş da deðildir. Salgın hastalıklar, göç hareketleri, ekonomik sorunlar, çevre felaketleri kıtayı yüzyıllarca sıkıntıya sokmuştur. Son büyük felaket olan İkinci Dünya Savaşı’nın ardından ise Batı Avrupalılar bu sorunlarına nihai bir çözüm getirmek adına neredeyse 1500 yıllık bir parçalanmışlıktan sonra bütünleşmeye girişmişlerdir. Bunun yanında bütünleşme, dış politika ve güvenlik meselelerinden ayrı düşünülemez. Yüzyılların parçalanmışlıðının ardından Avrupalılar “dışarıya” karşı ortak bir tutum alma ve birlik olma tavrını yakalamışlardır. Bütünleşme sürecinin hemen her aşamasında geçmişin birikimi, deneyimi, travmaları, övünçleri, korkuları kendini göstermektedir. Bu çalışma Roma İmparatorluðu’nun yok olmasından Avrupa Ekonomik Topluluklarını (AET) kuran Roma Antlaşması’na kadar bugünün bütünleşmesini mümkün kılan temel koşulların dış politika ve güvenlik perspektifi ile deðerlendirme çabasındadır.


  71 - 85

  Dış Politika, Avrupa Birliði, Bütünleşme, Güvenlik

 

  İndir

  Ali Aslanoðlu

 

Soraya ve Düşünce Dünyası

“Sıkıcı bir gün” “boðucu bir gün” “yorucu bir gün” Soraya ailesiyle oturmuş televizyon izlerken bugününü deðerlendiriyordu içinden. Sıkılmıştı çünkü her günü bir önceki günün aynıydı. Boðulmuştu çünkü artık etrafında olan biten her şeyi okuyabiliyordu, büyüyüp gözleri açıldıkça, farkındalıðı arttıkça boðuluyordu. Boðulmuştu çünkü artık ruhu bedenine dar geliyordu. Söyleyecek onca şeyi olmasına raðmen susuyordu. Yorulmuştu çünkü söyleyemedikleri ona yük oluyordu. Tıpkı yük hayvanlarına benzetti kendini taşıyamayacaðı kadar çok şey taşıtmışlardı ona henüz 18 yaşında olmasına raðmen. Taşıyamayacaðı kadar büyük şeyler düşünüyordu...

  87 - 131

 

  İndir